Social Icons

www.isvecteyasam.com

02 Kasım 2010

Halloween'in ardindan..

Geçen hafta okulun öğrenci birliğinin şehirde düzenlediği Halloween Partisine katılmaya karar verdik. Anna acil yetiştirmesi gereken ödevler sebebiyle bizimle gelemedi. Bizde sadece sınıftan bir grup arkadaşla gittik partiye. Geçen sene bildiğiniz gibi Uppsala'daki arkadaşlarımla kutlamıştık, bu sene ise Stockholm'dekilere kısmetmiş.  Birgün öncesinden Halloween için malzemeler satan mağzaya gidip birkaç boya, geçici dövme, latex falan almıştık. Parti günü okulda dersimiz vardı ve derstende epey geç çıktık. Tabi bir yandan da yapılması gereken ödevler var, dersten sonra bir saat kadar ödevlerle uğraştık. Okuldan çıkıp bişeyler yedik ve ardından geri dönüp başladık hazırlıkları yapmaya. Ben bu sene pek kararsızdım ne olsam diye, gerçi ne zaman kararlıydım ki. Neyse saat sekiz buçuk gibi bitti işimiz. O sırada okulda bulunan bir kişiye birkaç resim çektirdikten sonra düştük yola. Ne olduğumu söylemeyeceğim siz karar verin ona.

25 Ekim 2010

Cadilar Bayraminiz simdiden kutlu olsun!

Eveeeet! Gene bir Cadilar bayrami geldi catti. Ayrica baslik olarakta 4 sene once kullandigim basligin aynisini kopyaliyorum. Bu sene, gecen sene ki gibi önceden bir hazirlik yapmadik bakalim nasil olacak? Gecen sene Suratsiz Bir Yasli Adam kiligindaydim bu sene henuz karar vermis degilim. Fakat aklimda bir iki fikir var ama tabi bu fikirleri gerceklestirirken cok masraftan kacinagiz. Sonucta asil yaratici olan az para ile cok isler basarabilmek degil mi?

Ayrica sizler icin gecen sene ki Cadilar Bayrami partisinde cekilen videoyu burada yayinliyorum. Bakalim videodaki yasli amcayi birkac saniyeligine de olsa gorebilecek misiniz?

23 Ekim 2010

TekniskaMässan yada Teknik Malzemeler Fuari

Bu kadar makinayi, robotu buraya tasimasi
ne kadar zaman aldi acaba?
Önceki gün arkadaslarla Stockholm yapilan Teknik Fuara gittik.. Aslinda plan soyle olacakti ama neden degisti anlamdim. Neyse okulla yaklasik bir ay önce Finlandiya'nin Åland adasina boz gezisi duzenledik ve botta ders yaptik. Oda cok ilgincti tabi. Neyse o gun bize bu teknik araclar fuarindan bahsedildi ve okulla birlikte gidecegiz soylendi. Hatta hemen ardindan bize mail atmislardi gelmek isteyenler bize geri donsun gibisinden. Ona göre etkinlikler duzenleyecegiz size falan diye. Bizde tabi attik maili gelmek istiyoruz diye ama

20 Ekim 2010

Büyükelcilik Bulusmasinin Ardindan..

Gecen haftasonu Stockholm'deki Turk Buyukelciliginde TUF, TSAF, Egitim Musavirligi ve Stockholm'de okuyan ögrencilerin bir kismi ile bir bulusma gerceklestirildi. Bulusmada Isvec'te okuyan Turkiye'den gelen yada Isvec'te dogup buyuyen ogrenciler ile Buyukelci Zergün Korutürk, Egitim, Ticaret ve Turizm musavirleri ve buyukelcilik calisanlari biraraya geldi ve ögrencilerin sorunlari uzerine karsilikli fikir alisveriside bulunuldu. Bence cokta faydali gecti. Fakat o gun konusulan ve dusunulen fikirleri bir an önce hayata gecirebilirsek cok daha faydali olacaktir.

Baskalarinin gözunden baskalari ve biz..

Genelde ulkesinden ayrilip baska ulkelere gidecek insanlar, gitmeden önce, gidecekleri ulke hakkinda, özellikle Avrupa'da bir ulkeye gideceklerse, tum Avrupa'nin bizi nasil gordugu, bizim hakkimizda neler dusundukleri hakkinda bir tomar laf duyarlar. Adamlarin bizi nasil Araplarla karistirdiklarini, ulkemizde hala develerle gezdigimizi, basi acik kizlarin baslarinin neden acik oldugunu anlayamamalari gibi bir suru sey..

Elbette bu gibi önyargilarla karsilasabilirler yada karsilasmayabilirler ama asil benim söylemek istedigim igneyi kendimize batirmak öncelikle. Gitmeden once dedim ya,

19 Eylül 2010

Isvec'te secimler..

Bugun Isvec'te secim gunu. Isvec'te de meclis secimleri her 4 yilda bir eylul ayinin 3.haftasi yapilmaktadir. Secimlerde meclise girme baraji % 4'tur. Son birkac aydir surekli olarak gazetelerde, televizyonlarda, sehirdeki afislerde partilerin ilanlari doluydu. 

Ben daha cok Turkiye'den alisik oldugumuz secim donemleriyle burayi kiyaslayici örnekler vermeye calisacagim. Kiyaslamasi size kalmis.

Öncelikle kisa bilgiler verelim. Suan da mecliste bulunan 7 parti ulkenin en buyuk partileri.

Uppsala'da bisiklet sahibi olmak..

Evet, uppsala'da bisiklet sahibi olmak zor. Cunku basina her an hersey gelebilir. Uppsala kucuk bir sehir oldugu icin hemen herkes, heryere bisikletle gitmekte. Hatta yolda takim elbiseli is adamlari, uzerlerinde sik mi sik giysileriyle is kadinlarini bisiklet uzerinde ise giderken gorurseniz sasirmazsiniz Uppsala'da. 

Ayrica Uppsala bir universite sehri oldugu icinde her yerde ögrencileri görebilirsiniz. Tabi bu ögrenciler geceleri ickiyle birlikte degidik oyunlar oynamaya kalkisabilirler. 

14 Eylül 2010

Ne yapmali? Ormana dalmali..

Yaban mersini
Isvecte yuksek lisans kazandiysaniz muhtelemen yaklasik 3-4 haftadir Isvectesiniz demektir ve muhtelemelen bu zamana kadar ki surede kalacak yer bulma, sehre alisma, arkadas edinme ile gecmistir. 

Benden size yilda sadece bir kez elinize gececek ve su siralar tam zamani olan keyifli ve Turkiye'de bulma sansimiz pek olmayan bir tavsiye.

Yemis ve mantar toplamak..

Oda ne demeyin cunku eminim son su kosturmacalar icinde kafaniz iyice sismistir ve

09 Eylül 2010

Bugun bayram, erken kalkin cocuklar..

Evet bugun bayram erken kalkin cocuklar, Turkiye'de olmasaniz bile erkenden kalkin.. Alin telefonlarinizi elinize ve arayin ailelerinizi, bu bayramda yanlarinda olmasaniz bile. Bu bayram bilmem kacinci bayram aileden uzakta gecen her ne kadar bizde kendi ailemizi kuruyor olsakta. Ilk kez tam dört sene önce ayri kalmistim ailemden. Buradan hepsinin bayramini bir kez daha kutlarim.

Hepinizin bayramini kutlarim ve

04 Eylül 2010

Herseyin bir mantigi varsa, sayilarin neden olmasin!

Gecenlerde buradada yazmistim epeydir etimolojiye merak saldim diye. Gecenlerde gene boyle aklima bazi kelimeler takilmisti ve neden bunlari kullaniyoruz yada nasil oldu da bu kelimeleri bu sekilde okuyoruz diye biraz arastirirken, ilgimi ceken baska birsey buldum. Bu da sayilardi.

Yani tamam biliyoruz ki, hemen hemen dunyanin her yaninda arap rakamlarini kullaniyoruz ve cokta kolay ve pratik bir mantiga sahipler, diger kullanilmis sayi sistemleri ile kiyaslayinca..

Fakat benim aklimda ki soru suydu sayilarla ilgili olarak...

03 Eylül 2010

Universite ile cüzdanimdaki siskinligin baglantisi

Bugun universitedeki ilk haftami geride biraktim ve bunun yansimalarini cuzdanimdaki sisiklikte görebiliyorum. Hayir para falan almadim biyerlerden. Sadece son bir haftada elime gecen kart sayisi sayesinde olustu bu siskinlik. Nasil mi?

Bugun elime gecen son ögrenci birligi uyelik kartimla, sadece okuldan ve okulla baglantili olarak aldigim kart sayisi 6 oldu. Bunlar sirasiyla,

1. SJ Karti: Universiteye Uppsala'dan gelip gittigim icin aldigim aylik sinirsiz kullanimlik tren karti

31 Ağustos 2010

Ilk ders.. Dakika bir, gol bir..

Ders kitabimiz
Bu hafta basinda kayit isini hallettik sonunda. Sinifta yaklasik 65-70 kisi arasindayiz fakat okulun bize verdigi sifremizle sisteme girdigimizde aslinda bizim sinifta 80 civarinda ögrenci oldugunu gordum bugun fakat belki daha sonra derslere gelecekler yada gelmekten temelli vazgectiler. Kim bilir.. Ama su var ki, suan da siniftaki tek Turk benim, nette yaklasik 8 kisinin adini görsemde..

Ilk gun epey keyifliydi ve genelde kahve icip, kurabiye yemekle gecti. Once bolum baskani ve bazi hocalar sunum yaparak bolumu ve hocalari tanittilar, ardindan dersler ve sinavlarin tarihlerini anlattilar. Daha sonra ust sinif ogrencileri birkac sunum yaptilar isvec ve isvecliler hakkinda. Bazi yararli bilgiler verdiler. En son olarak bolumu gezdik ve hemen ardindan tanisma ve kaynasma amacli oyunlar oynadik.

27 Ağustos 2010

KTH günlerim..

KTH
Siz "Yakin Yerler" serimizin son bölümlerini okurken, ben de üniversitede ki yeni günlerime basladım bile. Okulda yaklaşık 10 günü geride biraktik ama henüz ne derslere basladik ne de kayit yaptik. Sadece "introduction week" dedikleri haftayi yasadik. Neler yaptik bu hafta boyunca THS (Ögrenci Sendikasi) tarafindan düzenlenen etkinliklere katildik. Hepimiz ülkeye yeni geldigimiz icin (!) sehir turu ve önemli yerleri gezdik. Beraber partilere katildik. Cesitli aktivitelerde diger yeni ögrencilerle tanisma imkani yakaladik. Bol bol Isvec ve yasam hakkinda bilgi aldik. Belki benim icin degil ama diger yeni gelen ögrenciler icin cok yararli bir haftaydi diyebilirim. Bu surede gene dünyanin her yerinden bircok insanla tanisma firsatim oldu fakat sorun su ki; o kadar master ögrencisinin arasinda kendi bölümumden kimseyi göremedim, ta ki düne kadar.

23 Ağustos 2010

Dünyanın en iyi ülkesi..

newsweek.com
Şaşırmadım aslında.. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama son bir hafta boyunca gazetelerde ülkelerle ilgili bazı istatistikler verildi. Birincisi Newsweek dergisinin yaptığı bir araştırmaydı. Dünyanın en iyi ülkelerini seçmişlerdi ve tamam, elbette bana sorsalardı ben İsveç'e altın madalyayı verirdim ama dergiye göre, İsveç, yaşanılacak en iyi 3. ülke seçilmişti. Geçildiği ülkelerse biri Finlandiya ve diğeri İsviçre. Gene de kötü değil elbette! Araştırma yapılırken 100 ülkeyi 5 farklı konuda kıyaslamışlar: Sağlık, ekonomik dinamizm, eğitim, siyasi çevre ve yaşam kalitesi.                                        

22 Ağustos 2010

Yakin Yerler - Östhammar

Bugun sehirden uzaklasmak, kafa dinlemek, icinize biraz deniz kokusu cekmek istiyorsunuz ama ayni zamanda sehrin icinde bulunan internet, restoranlar, barlar gibi olanaklardan da kopmak istemiyorsaniz, ozaman size Östhammar'i öneririm.

Biz gecenlerde gittik, biraz kafa dinleyip geldik.


Östhammar Uppsala'nin 70 km. kadar kuzey dogusunda kalan kucucuk, 4500 nufuslu bir kasaba. Sehir merkezinde ufak bir meydani hemen yaninda belediye binasi ve kutuphanesi bulunan tipik bir Isvec kasabasi. Östhammar'in öyle cok cekici yanlari yok fakat soyle bir taze avlanmis ringa baligi yiyelim diyorsaniz birebir. Fakat unutmayin ki taze balik icin erken yola cikmaniz gerekmekte.

20 Ağustos 2010

Yakin Yerler - Fjällnora

Uppsala'da oturuyorsunuz.. Yaz geldi ve havalar iyice isindi. Canınız yüzmek istiyor ama Uppsala'da deniz yada göl yok ki, sadece bir deresi var oda çamur renginde.. Ne yapacaksınız?

Cevabi Fjällnora'da..


Fjällnora Uppsala'nin yaklaşık 10 km. (Isveclilerin diliyle 1 mil) uzaklıkta piknik, mangal ve yüzme keyfinin yasanacagi bir yer. Ayrıca isteyenler kano, bot, sal kiralayabilir yada oradaki büfeden yiyecek alabilirler.


Onur'un bitmeyen olasiliklar dünyasi ve yeni dönem..

Uzun bir yaz tatilinin ardindan gene Isvec'teyim, ailemle ve Turkiye ile hasretimi doya doya giderdim ve simdi, gene makinamin basindayim.. Yolculugumuza yepyeni bir yolda devam edecegiz bu dönem. Gecen dönemden bu döneme cantamizda neler kalmis bir bakarsak; orta okul ögrencileri seviyelerinde ki isvecce ile yerel halk ile iletisim kurabiliyor oldugumuzu görebiliyoruz. Ayrica KTH (Isveclilerin telaffuzu ile Koteho)'da master pragramimiza basliyoruz. Universite hakkinda olacak muhtemeldir bu dönemki yazilarimin pek cogu. Ardindan da bakacagiz hayat bize ne kapilar acacak cok seyler ögrenecegimiz yada ne zorluklar cikaracak önumuze asilmasi gereken..

Her ne olursa olsun Onur'un bitmeyen olasiliklar dunyasinin Isvec seruvenleri tüm hiziyla devam edecek, istesek de ve bazen istemesek de..

28 Haziran 2010

Yakin Yerler ve Gamla Uppsala


Bu aralar benim okul bitti ve yavastan Turkiye ve tatil moduna girmeye de baslamisken isveclilerin utflykt dedikleri kucuk ufak tefek gezintiler yapalim dedik.

Yeni bir kampanya olmus olur hem dedik blog icinde.. Yakin yerler..

Hem gezmis olalim, hem de gezdigimiz yerler hakkinda yazarak blog okuyucularini bilgilendirmis olalim dedik.

Waka Waka - Come come

Bahsettigim bir diger dunya kupasi sarkisida Shakira'dan Waka waka.

Waka Kameruncada Gel anlamina gelen bir kelime.

Zaminamina oh oh
Waka waka eh eh
Zaminamina zangalewa
Anawam ah ah

Ayrica gene Shakira sarkinin nakaratinda kamerunca "Kim seni cagirdi?", "Elbette ben", "O zaman gel gel" diye sarkiyi soylemeye devam ediyor.

Wave Your Flag!

Bu aralar gecende yazdigim gibi Dunya Kupasinin icine derinlemesine inmeye devam ediyoruz. Benim destekledigim Arjantin son hizla yoluna devam ediyor. Japonya Honda ile cosuyor. Avrupa ekonomide oldugu gibi futbolda da en kotu zamanlarini yasiyor ve Afrika.. Afrika'nin kalbi Gana ile atiyor. Ama en guzeli Dunya Kupasinin muzikleri..

Evet bircok var ama ozellikle iki tanesi bence cok guzel.

K'naan - Waving Flag bence tam Afrika'nin ruh halini anlatiyor bence.. ve harika bir sarki.. Insani icine cabucak alan bir sarki ve sozleri muhtesem.. Biraz politik yanlari da yok degil ama benim en cok hosuma giden yanida o zaten. ((:

24 Haziran 2010

Ni-Du.. Yada Siz- Sen Devrimi?


Epeydir etimolojiye karsi bir ilgi besliyordum ama bu ilgim ozellikle Sevan Nisanyan'in kose yazilari ile doruk noktasina ulasti diyebiliriz. Onceleri sadece Turkce kelimelerin etomolojiyle ilgilenirken, simdi isvecce ve ingilizcede ilgi alanima girmeye basladi.

Gecenlerde gene birkac kelime uzerine konusurken, konu isveccede siz- sen ikilisine geldi. Isveccede "Siz" sadece cogul anlamda kullaniliyor ve turkcede ki gibi bir saygi anlami ifade etmiyor. Cok mu kaba geldi simdi isvecce sizlere? Yada turkce mi cok kibar? Neden peki? Soyle efendim...

Isvecte onceleri insanlar hep "Dr, muhendis hanim, ögretmen bey.." lakaplarla aniliyorlardi ve sadece en alt tabakadaki herhangi bir statusu olmayan insanlara "Siz" diye hitap ediliyordu.

Daha sonra sosyalizm etkileri ile, yanlis hatirlamiyorsam,bu konuda 1970'lerde bir devrim yapiliyor. Bu devrimden sonra

Blodomloppet ve benim zamanlamam...


Aklimda o kadar cok sey var ki ayzacak, o kadar cok sey o kadar cabul gerceklesiyor ki su siralar yetisemiyorum yazmaya yada elime resimleri gecmedigi icin bekletiyorum bir kenarda.

Simdi yazacagim konuda ayni sekilde epeydir bekliyordu kenarda.. Birkac hafta once Uppsala'da Blodomloppet adi altinda bir kosu yarisi duzenlendi. Duzenleyen kurum kan toplama kurumu ve amacta insanlari kan vermeye tesvik etmek.

22 Haziran 2010

A'mi, B'mi yoksa G'mi? Ve Sonuc..

Uzun zamandir yapmadigimin aksine bugun erkenden kalkip seviye tespit sinavini yapmaya gittim. Sinav toplamda 2,5 saat arti konusma bolumu olarak surdu. Sonuc soyle;

Okuma : SAS-A
Dinleme : SAS-B
Yazma : SAS-A
Konusma : SAS-B

olarak ortaya cikti. Genel olarakta SAS-A kursuna baslayacagim. Kurs acik ogretim seklinde olacak. Burada kisa bilgi bilgide vereyim. Devletten burs alanlar kursu 5 hafta icinde tamamlamak zorunda ama benim boyle bir durumum olmadigi icin istedigim zaman tamamlayabilirmisim kursu.

Sanirim haftaya pazartesi baslayacagim kursa ve Turkiye'de bitiririm herhalde..

Ha bu arada soylemedim degil mi?

Temmuzun basinda Turkiye'ye uzunca bir tatil icin donuyorum. nasilda burnumda tutuyor bir bilseniz Iznik, arkadaslar ve özellikle de ailem. Sonucta arkadaslarin bazilari ile son 10 icinde bir sekilde bulusma firsatimiz oldu ama ailemle boyle firsat yakalayamadik. Bu sebeple en cokta onlari cok ozledim..

Neyse simdiden anneme listeyi verdim :p yapacak yemekleri, tatlilari bir bir.. :)) Nede olsa artik emekli oldu bol bol vakti var :)

iste boyle 7 haftalik Turkiye tatili sirasinda hem SAS-A'yi aradan cikaririm hemde bol bol ozlem gidermis olurum.

21 Haziran 2010

SAS - G - A yada B.. Bakalim hangisi!..

Bugun okula gidip benim isvecce hocasindan "Bu cocugun notu henuz belli olmasa da seviye tespit sinavina girecek kapasite var" gibisinden bir belge alip CVL (Bizim Halkegitim merkezi gibi..)'e gittim. Ardindan yarin seviye tespit sinavi icin gun ayarlayip dondum eve..

Yarin sabah 08:30 seviye tespit sinavini yapacagim..

Sinavin bir ornegini burada bulabilirsiniz.

Neden bu sinava girecegim onuda aciklayayim..

SFi- D aslinda ilkogretim isveccesi seviyesi diyebiliriz ve hemen bunun ardindan SAS-G (Svenska som andra språk grund) geliyor.

SAS-G'den sonra SAS-A ve SAS-B geliyor. Bunlarda lise kurslari.. Bunlari aldiktan sonra artik universiteye basvurulabilir (Tabi baska dersleri de almaniz gerekecektir basvurdugunuz bolume gore). Fakat benim amacim univeristeye baslayinca baska bir dil daha ögrenmek o sebeple bu kurlari olabildigince cabuk hoplaya hoplaya gecip, universite derslerine basvurmam gerekiyor.


Iste boyle, sinavin sonucunu hemen zaten o anda ogreniyorsunuz, o sebeple yarin ki yazida sonucu soylerim sizlere de..

18 Haziran 2010

Sfi, Nationella Provet ve Gunun Özeti..Bölum-3

Biraz once ilk sozlu sinavdan cikip eve geldim. Disariya baksaniz haziranin ortasi demezsiniz.. Bir yagmur, bir hava varki sormayin... Sanki sonbahar...

Neyse eve geldim iste, simdi bir yandan bloglarken bir yandan da TV'de Almanya- Sirbistan macina bakiyorum ama cok keyifli bir mac sayilmaz.

Evet sozlu sinava gelirsek gene, sinav toplamda yarim saat surdu ve ilk bolumu 15 dk olarak baska bir ogrenci ile bir konu uzerine tartistik. Ardindan ben disari ciktim ve o ba ska bir konuda yalniz konustu. Sonradan sira bana geldi konusmak icin. Bana sorulan soru...

Suan macta gol oldu, bir kirmizi kart cikti hemen gol oncesinde o yuzden yazmadan edemedim..

Sfi ve Nationalle Provet.. Bölum - 2

Evet gene yaklasik yarim saat once Nationalle Prov'un dinleme ve yazma bölumlerini bitirdim ve saat 13:00'te ki sozlu sinavi beklemekteyim.
Sinavin dinleme bolumu 30 dk. surdu ve toplam uc farkli bolum vardi. Cok kolay olmasa da karin agrim gectigi icin cok zorlanmadim konsantre olmakta. Hemen ardindan yazma bolumune gectik ve toplam 1 saat surecekti. Iki farkli konu vardi ikisinide cevaplamak zorundaydik. Ilke baslik bir kariyer sitesinin is kocu yardim onerisine karsilik bir mail yazilacakti. Ikinci baslikta ise hayallerinin isini kapan ve bunu arkadasina gene bir maille anlatacak olan birinin mailini yazdik. Genel anlamda ikiside kolaydi fakat tabi ufak tefek bu isvecce dil bilimcilerinin Biff-Kurali dedikleri olayda ufak tefek hatalar yapmis olabilirim. Biff-Kurali nedir demeyin, cunku bilmiyorum acilimini, Anna'ya sormak lazim ne de olsa oydu Biff-Kurali uzerine bitirme tezi yazan.
Neyse uzun sözun kisasi bugun ku sinav kolay gecti. Simdi sadece biraz konusma kaldi. Ardindan da yeni baska kurslarda isvecce'ye devam. Planlari ve iceriklerini daha sonra sirasi gelince anlatacagim zaten.

SFI, D-Kurs ve Nationalle Prov.. Bölum-1

Suanda SFI kursumun son gunundeyim ve son Nationalle Provet'in (SFI'yi bitirmek icin gerekli olan ve verilmesi gereken sinav) tam ortasindayim.

Sinav toplam 3 bölumden olusuyor ve bugun sadece ilk 2 bolumu yapacagiz son bolum iki hafta sonraya. Bugunku bolum yazili sinav okudugunu anlama, dinleme ve yazma olmak uzere 3 bölumden olusuyor. Saat 13:00'de burada ki hocalarla sozlu mulakatimizi yapacagiz. Iki hafta sonrada web-lärare dedigimiz hoca ile internet uzerinden sozlu sinavimizi gerceklestirecegim.

Sinav hakkinda bilgi verdikten sonra benim durumumu geceyim. Bugun sinav saat 08:30'da basladi ve ilk bolum olan okudugunu anlama bölumunu yaptik once ve suan mola veriyoruz. Gerci millet hala icerde devam edecekler saat 10:00'a kadar ama bencok akilli oldugumdan dolayi erken bitirdim ilk bolumu.. :))

Ama keske öyle olsaydim.. Maalesef erken bitirmemin sebebi akilli olmama degil, dun gece Fransa- Meksika maci sirasinda yedigim cipsler ve ickigim biralar sebebiyle midemde olusan patlamalardan dolayi sinavi olabildigince hizli yapip tuvalete kosmam gerektigi icin erkenden ciktim ilk bolumden. Gerci cok zor degildi ama ne yaptigimida pek hatirliyor sayilmam.

Neyse yakalsik yarim saat sonra ikinci bolume baslayacagiz. Dinleme bolumune.. Bakalim en azindan simdilik midem daha iyi, o yuzden daha rahat olacagim diye umuyorum.


14 Haziran 2010

Dunya Kupasi ve bizim haller..

Dunya kupasinin baslamasi ile evde bir bayram havasi gorseniz.. Arkadaslarla simdiden planlari yaptik, ellerde biralar, cipsler televizyon basindan ayrilmiyoruz bu aralar..

Her ne kadar ne Isvec ne de Turkiye Dunya kupasinda yerlerini alamasalar da, evde bizimde kupa icin favorilerimiz var elbette. Anna Ispanya'nin sampiyon olacagini dusunse de bence Arjantin ipi gogusleyecek kupa sonunda..

Tabi evde ucuncu bir takim icin desteklerimiz suruyor. Elbette Japonya bu takimda..

Bugun ku macta kazandilar bakalim.. Benim Arjantin'de iyi basladi. Bakalim Ispanya neler yapacak..

Bu arada kupada kullanilan toplar gercekten guzel gorunuyorlar, gerci bircok kalecinin canini yakacaklari soyleniyordu kupa baslamadan ve bugun itibariyle iki kaleciyi aglatti bile..

04 Haziran 2010

Eurovision, Alman Turist ve Hindistan Cevizi..


Gecen hafta sonu hemen herkesin bildigi gibi Eurovision vardi ekranlarda ve bizde bu furyaya dahil olduk. Olmamak elde degil, cunku Isvec'te Eurovision Melodifestivalen diye biliniyor ve buyuk final gecesinin birkac ay oncesinden ulkede secmeler yapiliyor. Halk oylamasi ve juri puanlari ve arti diger birkac ulkeden verilen puanlar sonucunda finale gonderilecek sarki ve sarkici seciliyor.

Bu sene bilindigi gibi Turkiye'yi Manga temsil etti ve guzel de bir sonucla, 2.'likle dondu. Isvec'i ise yillardan sonra kimse finallerde temsil edemedi. Cunku Isvec'te oylamalari Anna Bergendahl - This is my world isimli sarkisiyla kazandi fakat yari final secmelerinde elendi. Bu Isvec'te uzun yillardir ilk kez oluyormus. Herkeste bir sok gorseniz, gazetelerde epey yazdilar bu konuda..

15 Mayıs 2010

Kibris Cumhuriyeti ve Diger Kaybolan Ulkeler..

Dayanamadım, bir yazı daha yazı yazmaya karar verdim.. Güzel bir gün ya bugün, isnada çok enerjik hissediyor kendisini.. Neyse bende bu akşam yapacağımız mangal için bişeyler almak için merkeze gittim fakat her cumartesi bizim evin yakınındaki meydan da (Vaksalatörg) kurulan ikinci el pazarına bakmadan da edemedim..

İyi ki de bakmışım..

Çünkü ben para koleksiyonu yapan bir biriyim de aslında.. Çok büyük bir koleksiyonum yok ama içinde değerli paralarım var diyebilirim. En ünlü param ,bence, üzerinde İsmet İnönü'nün resmi bulunan 50 liralık banknot..

Epey zamandır ilgilenememiştim koleksiyonumla, ki zaten koleksiyonumun büyük bir kısmıda ailemin evinde Türkiye'de bulunmakta..

Neyse konu dağılmadan.. Bugün o ikinci el pazarında yaşlı bir İsveçli bir amcadan birkaç bozuk para aldım..

Ama aralarında neler yokki...

Ne güzel birgün bugün!

Gunesli, 25 derece bir hava var suan disarida..

O kadar güzel ki..

Uzun zamandir karanliga, soguga hapsolan bir sehirin zincirerini kirisi gibi.. Agaclar, canlari acisa da tomurcuklarini patlatiyorlar bugun soguga inat.. Kuslar bugun daha bir güzel ötüyorlar parildayan gunesle birlikte.. Insanlarsa...

En cokta onlar seviyorlar yazin sonunda etrafi parlatmasina..isitmasina..

Bizim evin etrafi tamamen yemyesil cimen alanlarla cevrili olunca, insanlarda gunesle birlikte atmislar kendileri cimenlere.. Görseniz senlik var disarida.. Bizim bahce degil sanki, sahil kenari...

Hani o Turkiye'de Tv'lerde her sene Iskandinavyalilarin nasil kendilerini cimlere attiklarini gosterilir ya, bugun burasi aynen o Tv programlarinda ki gibi.. :))

Ben neden suan disarinin keyfini cikarmiyorda burada bilgisayar basinda oturuyorum derseniz, sadece hazirlik derim size..

Bugun yapacagimiz mangal partisinin hazirligi.. Nede olsa tek Turk olan benim grupta, beklentilerde buyuk tabi bizden.. :))

12 Mayıs 2010

Evde ascilik denemeleri - 1


E tabi bizim ev cok kulturlu bir mekan oldugu icin dogal olarak farkli memleketlerin yiyecek iceceklerinede sonuna kadar kapimiz acik.. Yemezsek olmaz..

Tabi birde kayinpeder emekli de olsa asci olunca, ne zaman Stockholm'e gitsek midelerimiz farkli ama o kadar da lezzetli yemeklerle bayram ediyor. Bir yandan da bizde yeni yemekler yapmayi ögreniyoruz japon ascidan :)) Tabi oda bana hepsini ogretmede hicte oyle meslek sirri falan gibi muhabbetlerin arkasina saklanmiyor. Bizde ondan kapip evde arkadaslarimiza, annemlere hava atiyoruz..

08 Mayıs 2010

KTH - Kungliga Tekniska Högskolan


Gecen yazida klise bir cumle ile baslamis ve sonucu bir sonraki yazida verecegimi soylemistim. Evet simdi diyorim ki, kliseyi birak, KTH'ya bak. :))

Yuksek lisans sonuclari aciklandi ve Stockholm'de KTH, Kungliga Tekniska Högskolan'da Production Engineering and Management bölumunde okumaya hak kazandigimi ögrendim. :))

Biraz KTH'dan bahsedelim. Turkcesi Kraliyet Teknik Universitesi diye cevrilebilecek olan KTH, Isvec'in en itibarli universitelerinden biri olarak anilmaktadir. Dunyada en basarili universiteler listesinde ilk 150 universite arasinda yer almaktadir.

05 Mayıs 2010

Siz bu satirlari okurken...

Siz bu satirlari okurken bende universite basvurularimin sonuclarini ögrenecek olacagim. Bilindigi gibi uzun zamandir yuksek lisans bavurumun sonucunu bekliyordum. Dun studera.nu adresinde sonuclarin persembe (6 Mayis) saat 12:00 aciklanacagi soyleniyordu. Bizde bekliyoruz bakalim..

Epeydir bekliyoruz cevabi, bu sebeple bayagida heyecanliyiz. Aslinda heyecan yuksek lisansi kazanamamaktan degil, istedigim bolumu kazanamama ihtimalinden dolayi. Yani zaten ikinci tercihime gecen sene secilmistim fakat cesitli sebeplerle gidememistim. Fakat suan sartlar degisti ve ikinci tercihim bile ciksa gidecegim fakat Uppsaladan tasinmak ve hayati biraz degistirmek gibi sonuclara sebep olacak. Fakat ilk tercihim olan KTH Kungsliga Tekniska Hogskola olursa hayat aynen devam edecek, keyiflide olacak...

Bakalim, dedigim gibi siz bu satirlari okurken ben sonuclar sebebiyle yada kutlama yapiyor olacagim ya da.. Ne bileyim oyle iste..

02 Mayıs 2010

Valborg yada Sista April, Sonucta herkes sarhos..


Uppsala çok kalabalık bir haftayı daha geride bıraktı ve sanırım yılın en kalabalık gününü yaşadı. Neden mi bahsediyorum.. Valborg'dan yada Uppsalalıların deyişiyle Sista April'den.

Heryıl nişanın son günü kutlanan Valborg, Uppsala'da üniversite şenliklerine dönüşmüş. Şehir ülkenin her yerinden insanların akınına uğruyor sadece bu bir günde etkinlikleri görmek isteyenlerce.

Üç sene önceki yazımda gene Valborg'dan bahsetmiştim fakat bu sefer biraz daha farklı anlatmaya çalışacağım. Ne de olsa üç sene önce burada turist olarak bulunmuştum ve şimdiyse yerlisi olduk şehrin.

28 Nisan 2010

Kosan kus degil, Karatavuk

Takip edenler bilir.. Gecenlerde bir kustan bahsetmistim, adini bilmiyorum, Turkiye'de gorurdum, burada da var diye. Iste sagolsun bir arkadas bu kustan bahsetmis ve hakkinda ilgili detaylari bulabilecegim bir internet sitesinin adini bile vermis.

Cok sevindim.. Kusun ismi Karatavuk..Hatta bazen siyah bazende kahverengi renklerini gordugum bu kusun, siyahinin erkek, kahverengisinin de disi oldugunu da ögrenmis oldum.

Eger sizde detaylari görmek isterseniz bu adresten ulasabilirsiniz.

Bu arada birkac gun Valborg dolayisiyla biseyler yazamayabilirim, ama ardindan yazacak o kadar cok sey var ki, okumaya vakit bulamaycaksiniz.. :))

27 Nisan 2010

Bugun 23 Nisan ama mutlu mu cocuklar?


Gene birçok konu var bu aralar, hakkında yazılması gereken ama bu hafta olabildiğince bloğa zaman ayırıp herbiri hakkında birşey bloglamayı planlıyorum.

Bugün yazmak iztediğim konu 23 Nisan çocuk bayramı.

Bugün yirmi üç nisan,

Hep neşe doluyor insan...

diye başlayıp giden şiirin belki devamını olmasa da , bu satırlarını sanırım hemen herkes biliyordur. Ne zaman ki konu 23 nisandan açılsa mutlaka birisi bu iki satırı tekrarlar.. :)

22 Nisan 2010

İsveç Kimlik kartı..


Isvec'te icki, sigara alirken, barlara girerken yada herhangi bir kurumda isiniz oldugunda hep kimlik gostermek gerekli. Fakat sizde benim yurtdisindan geliyorsaniz mutlaka pasaport göstermeniz gerekli olacaktir. Kac aydir buradayim ve pasaport cebimde dolasmaktan, bir de hepimizin bildigi gibi saglam olmayan normal kagittan yapildigi icin sekilden sekile girdi.

Dedik peki bir caresi var midir bunun?

17 Nisan 2010

Manga Uppsala’yi fethetti..


Gecen hafta sonu Uppsala’da sehirde yururken japon cizgi filmlerinden fírlamis gibi ortalarda dolasan bir suru kisi gorebilirdiniz. Sehirde kendinizi da bir anda onlarca Naruto, Super Mario, Pokemon yada diger manga karakteri arasinda bulabilirdiniz. Neden mi bahsediyorum? Hafta sonu Uppsala’da Japon manga kulturu uzerine bir etkinlik gerceklestirildi ve bu amacla japon manga kulturu tanitilmaya calisildi. Fakat surekli olarak amerikan kulturune maruz kalsakta, mangalar bircoklarimizin hayatinda genis bir yer tutarlar. Sahsen ben kucuklugumu Tsubasa’yi ve onun super sutlarini taklit etmeye calisarak gecirdim. Ayrica gene lise yillarimda univeriste sinavina calismak bahanesiyle arkadaslarla toplandigimizda ders calismayi birakip pokemon seyrettigimizi cok iyi hatirliyorum. Hatta evde bir yerlerde hala pokemon kartlarim durmakta. J

14 Nisan 2010

Isvec’te Türk Yogurdu..


Isvec’e gelenler bilir, cunku kesin markette dolasirken görmuslerdir. Bahsettigim sey Turk Yogurdu (Turkisk Yogurt) adiyla satilan yogurt. Buna neden turk yogurdu deniyor tamolarak bilmiyorum fakat isveclilerin yogurt deyince akillarina ilk gelen meyveli yogurtlar. Yani burada bizim bildigimiz normal (!) yogurdun yemek yapiminda pek kullanildigi söylenemez. Sanirim yogurttan yemekler yapmak biraz daha akdeniz insanlarina özgü oldugu icin bu sekilde isimlendirmis olabilirler.
Ayrica sunu da belirtmek gerekiyor ki, ayni firmanin Yunan Yogurdu (Grekisk Yogurt) markali baska bir yogurdun daha var.

12 Nisan 2010

Isvec’te kuslar ve Universite Anilarim


Üniversitedeyken kaldığım yurdun bahçesinde bir tane cam ağacı vardı ve ilkbahar geldiğinde o cam ağacının tepesinde bir tane kuş her akşam üstü öterdi. Güneş batarken yurdun bahçesinde oturup onu dinlemekte bana muazzam keyif verirdi. Fakat kuşun cinsinin ne olduğunu hiç bilmedim, hatta birkaç kez sordum insanlara ama onlarda bilmiyorlardı.

Tabi aradan uzun zaman geçti, biz de buralara geldik. Fakat üniversitedeyken keyifle dinlediğim

09 Nisan 2010

Isvec'te Paskalya..Nasil kutlanir?


Bu aralar İsveç'te yüksek lisans ve gene İsveç'te EVS nasıl yapılabilir yada ne tür şartlar gereklidir gibilerinden bu aralar bunların üzerine yazmaya çalışacağım. Herkese maillerden cevap vermek çok zamanımı alacağı için mail aracılığıyla gelen tüm sorulardan bir derleme yapıp burada yayınlamayı planlıyorum. Böylece herkes paylaşmış olur.

Fakat şimdi ki konum bu değil. Konum Paskalya. İsveç'te paskalya nasıl kutlanıyor, neler yeniyor, insanların adetleri neler, vb. bunlar üzerinde duracağım.

04 Nisan 2010

İsveç'te Master (Yüksek Lisans) ve gelişmeler


Birçoklarının bildiği üzere İsveç'te yüksek öğretim ücretsiz. Fakat bunda da sona yaklaşılıyor. Çünkü uzun zamandır İsveç parlamentosunda İsveç'te master eğitimi ile ilgili bir tartışma yapılmakta ve yurtdışından başvuru yapacak yüksek lisans öğrencilerine master programlarının ücretli olup olmaması üzerine tartışmalar sürüp gitmekte.

Son olarak hükümet öneriyi meclise sundu ve yakında oylaması yapılacak. Hükümet buradan elde edilecek geliri gene üniversitelere harcayarak, bunların kalkınmalarına destek vermeyi planladığını söylüyor. Fakat karşı taraftaki görüşler ise, master programlarının ücretli olması ile İsveç'e gelecek öğrenci sayısının düşeceğini ve böylece yazılacak makale, yapılacak akademik çalışmalarda da büyük bir azalma olacağını belirtmekteler.

30 Mart 2010

Evde mi pişirsek, dışarıda mı yesek?


Uzun zamandır dışarda yemek yememiştik. Genelde yemekleri evde yapıyoruz, ki böylece çok daha ucuza geliyorlar. Ayrıca biraz daha evde vakit geçirdiğimizden, arkadaşlar bizlere geliyorlar, biz onlarda oluyoruz derken vakit geçip gidiyor. Birde arkadaş grubunda sağolsun bir sürü sağlam aşcılarımız var ki (ben de bunlardan biri olmaktayım), dışarda yemeğe gerek kalmıyor.

Fakat geçen haftasonu dedik bir yerlere gidelim. Bizim Aaron'un uzun zamandır gitmek istediği bir yer varmış, dedik olur gidelim. Restoranın adını son gün öğredim.

"Mammas meze"

Evet bir türk restoranı. Bizim içinde sürpriz oldu aslında. Ne zamandır da türk restoranına gitmemiştik. Dönercileri saymazsak..

24 Mart 2010

Uzayan günler ve yaz 2010..




Bu isveçliler neden bu kadar sağlıklılar yada neden en yaşlısı bile bizim orta yas sınıfından daha dinc diye hep sorariz ya, iste cevaba bir örnek daha..

Adamalar spor yapıyorlar. Ama harbiden spor yapiyorlar. Bizim emekli olduktan sonra göl, sahil kenarlarında, belediyelerin yaptigi yürüyüş parkurlarında yapılan sabah yürüyüşleri ve ardından yenen süper boy kahvaltılar gibi degil.. Daha cocuk yastan basliyorlar spor yapmaya.. En az maaş alanından en zenginine kadar... Haftada en az birkaç kez spora gidiyorlar. Tabi bunu saglayan her sehirdeki ekonomik spor salonları, hocaları da göz ardı edemeyiz. Bizde Oxford vardı da biz mi gitmedik hesabi da denebilir. Ama bugun bunu irdelemeyeceğim. Sadece ben bu spor furyasına katildim, ondan biraz bahsedecegim.

19 Mart 2010

İsveçcem ve Mülakat üzerine..


Uzun zamandır isveçcemi geliştirebileceğim bir yandan da birşeyler öğrenebileceğim bir staj yeri arıyorum bildiğiniz gibi. Onlarca yere mail attım ve bir o kadar da yerden cevap aldım ama tüm cevaplar aynı elden çıkmışçasına "Maalesef" diye başlayıp " Sana aramalarında iyi şanslar" diye bitiyorlardı.

Fakat sonunda nerdeyse depresyona gireceğim anda bir yerden görüşmeye çağrıldım ve görüşme bugündü.. Herşey iyiydi hoştu ama görüşme isveççe olacaktı.. Altı aylık isveçcemle iş görüşmesine gidecektim ve gittimde..

Gün pek te iyi başlamadı aslında.. Zaten birkaç gün önce başladığım spor yüzünden tüm kaslarım ağrıyordu bir de üstüne nezle olmuşum, sesim değişti, konuşmaya halim kalmadı. Üstüne üstelik sabahta gömleğimi ütüde yaktım. Neyse heyecanlı sınırlı stresli bir halde düştüm yola ama hava da bozmuştu ve yağmur yağıyordu üstüme..

11 Şubat 2010

Staj yada isveççe anlamıyla Praktik üzerine..

Bildiğiniz gibi kursta son kura geçtim ve artık yavaştan isveççe konuşmaya başladım. Fakat işte şimdi de bior yerler de dil stajı yapma çabasındayım. Onun için son 10 gündür her bulduğum yere mail atmaktayım.

Peki nedir bu dil stajı?

SFI'ye devam eden kişilere devletin bir kıyağı diyebiliriz. :) Nasıl peki?

Kursta öğrendiklerimizi gerçek hayatta uygulayabilmemiz ve ayrıca isveç iş hayatı hakkında bilgilerimiz olması adına yapılan bir tür staj. İki çeşit dil stajı var.

09 Şubat 2010

Haftalık, aylık buluşmalar..

İnsan doğal olarak hayatında bazı rutinlerin olmasından hoşlanıyor. Bu rutinler çok olmadığı sürece hayata değerde katıyorlar. Benimde şimdi bazı rutin buluşmalarım oluşmaya başladı. Nede olsa İsveç'te olmasa da Uppsala'da yeniyiz.

Önceki yazıda da anlattığım gibi ben hala dil öğrenme aşkıyla çeşitli grupları denemeye devam ediyorum. Şimdi tabi bunların bazıları da yavaştan benim rutinlerim arasına girmeye başladı. Tüm dil öğrenme aşkıyla denediğim yerlerden başka bir yazıda bahsetmeyi planlıyorum ama her perşembe gittiğim İsveçli gönüllülerle İsveççe konuşma kurşundan bugün bahsetmezsek olmaz tabi.. Burada gönüllü isveçlilerle oturup günlük haberlerden havadan sudan konuşuyoruz. Daha doğrusu onlar konuşuyor biz anlamaya çalışıyoruz :))

03 Şubat 2010

Kilisede İsveççe öğrenmek..

Bildiğiniz gibi hala SFI'ye devam etmekteyim ve bir yandan da staj yapabileceğim bir firma aramaya devam ediyorum. Ayrıca kurs dışında İsveççe konuşmak adına farklı buluşmaları, farklı yolları deniyoruz. İlk zamanlar gittiğim bir kafede İsveçliler dışında her miletten insan vardı am işte İsveççe öğrenmek isteyen için bu uluslararası grup pek yardımcı olmuyor. Neyse başka yolları aramaya koyulduk ilk deneme olmadı diye.

İkinci olarak dün ilke kez gittiğim kilise'de isveççe alıştırmalarına. belki Türkiye'de Fem dersanelerine gidenleriniz olmuştur yada birçoğunuz duymuştur. Ben biliyorum çünkü gimiştim üniversite öncesinde.. Neyse orada dönem arası kampları oluyordu ve bu kamplar dualarla başlar, dualarla biterdi. Ayrıca toplu halde namaz kılınır akşam yemeğinden sonrada eski dini hikayeler anlatılırdı. Ben bilmeden de olsa 3 gün kalmıştım bu kamplardan birinde..

30 Ocak 2010

Sfi, C-Kursu ve Evdeki Parti..



Uzun zamandir evde parti yaparak kimseyi agirlamamistik.. Gecenlerde evde konusurken hadi davet edelim arkadaslari eglenelim biraz dedik. Ama tabi durup dururken de insanlari cagiramazdik ne deolsa milletin baska isleride var. Gecen hafta sali günü Sfi'de bizim kurun son sinavi vardi ardindan dun sabah sözlu sinavina girdik ve bir ust kur olan D kuruna basladik. Dedik bunu bahane edelim eglenelim biraz..


Dün bütün öğleden sonra hazirlik yaptiktan sonra konuklari

28 Ocak 2010

Unesco Dünya Mirasi listesinde bir kent: Prag

Evin gezi kösesinde duran kumbaramıza gelip geçerken cepteki bozuklukları atıyoruz ilerde bi'seyler yapariz diye. Gecenlerde sayalim dedik ve birde ne görelim ucuz hava yolları ile kisa bir tatil parasi birikmis bile. Bizde okulların yari yil tatiline girmesi
benim
de kursumun tatilde olmasıni firsat bilip aldık biletleri dustuk yollara. Hedefimiz Prag'ti. Prag gercekten UNES
CO'nun dünya mirasi listesine girmeyi her yönuyle hakeden bir sehir.

Yaklasik 2,5 milyonluk nufusuyla, duzenli sehir yapilanmasiyla, sehrin her yerine

27 Ocak 2010

Yeniden yazmaya baslamak..

Uzun aradan sonra tekrar merhabalar;

Gercekten cok uzun zaman oldu neler yaptigimdan bahsetmeyeli.. En son askere gitmistim. Askerden hemen sonra hic beklemeden ise basladim Düzce'de. Yaklasik 1,5 sene Düzce'de Desa Deri'de üretim mühendisi olarak calistiktan sonra isten ayrilip Isvec'e yerlesmeye karar verdim ve yaklasik 5 aydir isvec'in Uppsala sehrinde yasamaktayim. Simdilik Isvecce kursuna devam etmekteyim ve bir yandan da basvurusunu yaptigim yüksek lisans sonucunu beklemekteyim..

Tekrar blog yazmaya karar verdim cunku yeni bir maceraya basladik gene. Suan da site tam anlamiyla yayina hazir degil ve bircok link henuz hazirlaniyor. Simdilik bunlari mazur gormeniz dilegiyle..


 
Blogger Templates